13 Kasım 2013 Çarşamba

Kadın mumdan çıkan zifir kadar aydınlık ve mağrur bakıyordu. Gülümsediği an güneşle ay’ ın birleştiği noktadaki yerde gibi duruyordu.

Adam çarmıha gerilmiş ve meydanda haykırıyordu. Yalvarma sesi adeta kuşların kanatlarını havada bırakarak haykırıyordu. Yalvarıyordu kadına ismini seslenerek haykırıyordu.

İnsanlar sokağa sirk gelmiş gibi izliyorlardı yaşanılanları kadın kadın kurtar beni diye haykıran birine sadece izlemek zevk halini almıştı insanlarda.

Kadın kadın yalvarırım kurtar beni , yalvarırım kurtar sesleri nidalar halinde gökyüzünde uçup gidiyordu.

Adam ne kadar büyük haykırıyorsa kadının adımları o kadar küçüktü. Parmak uçlarında ilerliyordu adeta.

Adamın karşısına geçti uzun uzun baktı, adama baktı yüzündeki acıya baktı ve sadece baktı ilerledi sanki kendi adı değil de başka isme haykırıyor gibi davranarak.

Kadın adamın saçlarının telinden ayak uçlarına kadar  tanıklık aradı bulamadı. Gülümseyerek sırtını döndü ve yoluna ilerledi. Haykırışlar adımları ile ilerliyordu ses aksi küçüldü ve yok oldu.

Kadın kaldırım kenarına oturdu parmakları ile yüzünün aksini inceledi. Tanıdığı gülümsemenin izinde takıldı günün doğuşu yüzünde buse kondurur gibi kaldı. 

9 Kasım 2013 Cumartesi

Karşı Pencere & Gocce di Memoria

http://www.youtube.com/v/Oy2Altl_s-Q?autohide=1&version=3&attribution_tag=1bSvZZqxyqn5B1O6gQf0uw&autohide=1&feature=share&showinfo=1&autoplay=1

16 Ağustos 2013 Cuma

Mâra

bilmemek bilmekten iyidir
düşünmeden yaşayalım
mâra
günü ve saatleri ne yapacaksın
senelerin bile ehemmiyeti yoktur
seni ne tanıdığım günleri hatırlarım
ne seneleri
yalnız seni hatırlarım
ki benim gibi bir insansın
tanımamak tanımaktan iyidir
seni bir kere tanıdıktan sonra
yaşamak acısını da tanıdım
bu acıyı beraber tadalım
mâra

başım omzunda iken sayıkladığıma bakma
beni istediğin yere götür
ikimiz de ne uykudayız
ne uyanık

Asaf Halet ÇELEBİ

1 Şubat 2013 Cuma

Nefsinize hoş gelen, ömrünüze verdiğiniz emeği boşa çıkartır bazen … Hayat bizi bazen vererek, bazen alarak dener! Her iki hali de tevekkül ve adap ile karşılayan … hiçbirini kendinden kendi hikmetinden ya da eksiğinden bilmeyip, MERKEZ’den bilen ve şükürden şaşmayan, yolu kaybetmeden yürür!

Ne yapmanız gerektiğini seçemiyorsanız BİŞEY YAPMAYIN! Sadece nefes alın … sadece sakinleşin … sadece kalbinize dönün ve duaya sığının."

Gülenay Pema Gauri

5 Ocak 2013 Cumartesi


İz!
İkiz bir ülkeden çıkıp gelen ikiz!
Lacivert çarşaflara buzdan siluetini çizen makas
ve sis, Yaklaşma!

Tuz! Tuz ve buz! Kendinden ayrılarak akan kar ve pus!
o beyaz ülkeden çıkıp giden ikizindi
ardından gelen yağmuru dinle şimdi

İkizinle geçirdiğim bütün beyaz anların toplamı bu sevgilim
kendini bütünlemeyi beklerken diktiğim.

Lale Müldür

28 Aralık 2012 Cuma



"Korkuyorum - aynı şeyleri yeniden yaşamak istemiyorum" dedin: 
Önceden başkaları ile birlikte yaşadıkların vardı tabii ki anılarında:
onlar, şimdi, yaşamaya girişme durumunda olduğun "yeni"ye, sanki, bulaşan, "eski"lerdi.
Oysa ilişki, ne kadar uzun sürmüş olursa olsun, sanki hep "yepyeni" olmak zorundadır: Yeniliğini yitirip bir kez eskilerin yinelenmesi haline girerse, hiçbir şeye de yaramaz duruma düşer.

Oruç Aruoba